Tuesday 18 November 2014

Kedilerin Korkulu Rüyası: FIP!

Posted by Gül at 11/18/2014 20 comments
Son günlerde bolca boş vaktim olduğundan tekrar kedi sahiplerine yardımcı olabilecek bir yazı hazırlamak istedim. 
Bahsetmek istediğim konu hakkında bir sürü spekülasyon dönen ve anlaşılması çok karmaşık olan FIP (Feline infectious peritonitis) Türkçe adıyla Kedilerin enfeksiyöz peritonitisi.

FIP hakkında az çok bilgisi olan arkadaşlar bu hastalığın ortaya çıktığından tedavisi olmadığını ve 100% ölümle sonuçlandığını biliyorlardır. Evet, kulağa çok ağır geliyor ama maalesef henüz bu hastalığı tedavi edecek bir yöntem keşfedilmiş değil. Fakat FIP ile ilgili bir diğer önemli detay daha var, FIP'e neden olan FCoV (Feline coronavirus) yani Kedi corona virüsü, kan tahlillerinde tespit edilse de nadir vakalarda FIP'e dönüşür. 

FCoV kediler arasında çok yaygın ve genellikle belirti göstermeyen bir virüstür FCoV taşıyan kedilerin %92-%98 kadarı ömürleri boyunca FIP olmadan ve belirti göstermeden yaşarlar. Hatta şu an evdeki kedilerimize FCoV için kan tahlili yaptırsak en az yarısının kanında bu virüs tespit edilecektir. Yani kedinize kan tahlili yapıldı ve FCoV tespit edildiyse bu direkt kediniz FIP'e yakalanmış anlamına gelmez. Çünkü FIP'in oluşması için kedinizin taşıdığı FCoV virüsü bir mutasyon sonucu ölümcül halini almalıdır ve bu da önceden belirttiğim gibi az sayıda vaka da ortaya çıkan bir durumdur. FIP'ten şüphelenmek için öncelikle kedinizin ciddi belirtiler göstermesi gerekmektedir. 


 Nedir bu belirtiler:

En sevdiği şeyleri bile reddedecek kadar şiddetli iştahsızlık

Halsizlik, mesela sevdiği oyun şekillerine tepki vermeme

Yüksek ateş

Karın bölgesinde toplanan su nedeniyle oluşan şişlik (Islak FIP)

Göz renginde değişiklik (ciğerlerin iflas etmesi sonucu sarılık benzeri bir tepki)

Ciddi solunum zorluğu (bağışıklık sistemi iflas ettiğinden kedi nezlesi oluşması)


Gördüğünüz gibi yukarıda listelediğim belirtiler kedinizin hal ve tavırlarında, genel durumunda ciddi değişiklikler oluşturan, kayıtsız kalınamayacak şikayetler. Yani kedinizde bu belirtilerin hiç biri olmamasına karşın kan tahlilinde Corona virüsü tespit edilmişse bu kedinizin zararsız FCoV taşıyıcısı olduğunun göstergesidir bazı veterinerlerin iddia ettiği gibi mutlaka FIP olduğunu göstermez. 

Bu durumda yapmanız gereken paniklemeden, kedinizin bağışıklığını güçlü tutmak ve kedinizi stresten uzak tutmak. Çünkü Corona virüsünün (FCoV) mutasyona uğrayıp FIP'e dönüşmesini sağlayan 2 başlıca etken, zayıf bir bağışıklık sistemi ve stres

Fakat korktuğumuz acı tablo gerçekleşmiş ve kedimiz üstteki belirtileri göstermekte, durumu da kötüleşmekte ise öncelikle aynı belirtileri gösteren hastalıkların araştırılması gerekir zira FIP ölümcül ve tedavisi olmayan bir hastalıktır fakat benzer belirtiler gösteren başka hastalıklar vardır ve bunlar tedavi edildiğinde kedimiz tekrar sağlığına kavuşur. Örneğin Toksoplazma enfeksiyonu zayıf bünyeli bir kedide FIP'e benzer şiddetli belirtiler gösterebilir, kedi FCoV taşıyıcısıdır, FIP'e dönüşen mutasyon oluşmamıştır fakat toksoplazma enfeksiyonu geçirdiğinden benzer semptomlar gösterir ve kandaki FCoV (Corona virüs) nedeniyle FIP olduğu düşünülüp toksoplazma enfeksiyonu tedavi edilmez.

Kedinizde zararsız FCoV mu yoksa mutasyona uğramış hali mi var belirlemek ne yazık ki imkansızdır. Bir kedinin gerçekten FIP olduğunu bile ancak öldükten sonra yapılan otopsi ile tespit edebiliyorlar. Bu açıdan FIP şüphesinde çok ama çok dikkatli tetkikler yapılmalıdır.

FIP 2 şekilde seyreder:

Islak FIP (Efuziv FIP)
FIP'in bu formu maalesef daha kısa sürede ölümle sonuçlanır ve hastalık ortaya çıktıktan sonra kedinin karın boşluğunda toplanan suyun yarattığı şişlik nedeniyle kediye rahatsızlık vermeye başlar. Bu durumda kedi yaşadığı sürece karında biriken sıvı rahatlığını bir nebze arttırmak için alınabilir. Karından alınan sıvı ayrıca FIP'in tespitinde de yardımcı olabilir, kıvamlı, sarı ve bulanık olmasının yanında sıvıdaki protein oranın 35 g/L'yi geçmesi ve albümin/globulin'in %50'den büyük olması FIP için bir gösterge olabilir.

Kuru FIP (Non Efuziv FIP)
Islak FIP'e göre daha yavaş ilerler bu açıdan özellikle ilk belirtiler oluştuğunda FIP tanısı koymak zor olur. Karın boşuğunda su toplanması olmaz, yavaş yavaş listedeki rahatsızlıklar şiddetlenmeye başlar. Almanca bir forumda gerçekten çok yavaş ilerleyen bir vakayı takip etme fırsatı bulmuştum, kediği yaklaşık belirtiler başladıktan sonraki 3. ayın sonunda kaybettiler. Hem kedi sahibi hem de kedicik için çok zor bir dönemdi. 

FIP nasıl bulaşır
FIP genelde dışkı yoluyla bulaşır, kedilerin enfeksiyona yakalandığı ilk haftalarda tükürük yoluyla da virüsü bulaştırabildikleri düşünülüyor. Çoğu kedi virüs bulaştıktan sonraki 1 sene içerisinde dışkılarıyla da FCoV salgılamayı kesiyorlar zira bağışıklık sistemleri virüsü büyük ölçüde elimine ediyor. Birden fazla kedinin olduğu bir evdeki kedilerden birinde FCoV tespit edilmişse genelde aynı tuvaleti kullandıklarından diğerlerine de FCoV bulaşmıştır. Enfeksiyonun yeni olduğundan yola çıkıp kedilerinizin tuvalet temizliğine daha fazla önem göstermeniz kedilerinizin tekrar enfeksiyona yakalanmasını önleyip virüsünü eliminasyonunu hızlandırır. 

FIP aşısı 
FIP aşısı hakkında pek fazla olumlu yorum yok, işe yaraması için kedinin hayatı boyunca hiç bir dönemde FCoV ile temasa geçmemiş olması gerekiyor. FCoV kediler arası çok yaygın bir virüs olduğundan bu konuda kesin bir bilgi edinmeden aşı olmaması öneriliyor zira FCoV taşıyıcısı olup bu durumun bilinmediği kedilerde aşının FIP oluşturan mutasyonu kolaylaştırıldığı yönünde iddialar var. 

Neyse sanırım kapsamlı bir bilgilendirme oldu, kaynak olarak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kedil_bula%C5%9Fan_peritonit
http://de.wikipedia.org/wiki/Feline_Infekti%C3%B6se_Perit

üstteki Wikipedia sayfalarını ve takip ettiğim Almanca forumlardaki vakaları kullandım. 

Umarım hiç birimizin kedisi bu kötü hastalığa yakalanmadan yaşlanır, bu hastalıktan kedisini kaybeden veya şuan hastalıkla boğuşan bütün kedi sahiplerine sabırlar diliyorum, patili dostlarımıza sağlıklı günler dileğiyle...

Gül 

 

Gül in Kittiesland Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos